Üretken Yapay Zeka ve İK Analitiği – Bölüm 1: Başlangıç
İK Departmanlarının şirketler içindeki rolü, yeni çalışan beklentileri, değişen iş modelleri, dijitalleşme, çevikleşme ve daha fazla faktör nedeni ile hızla değişiyor.
İK Yöneticileri, son dönemdeki başarı faktörlerini yerine getirmek için gerçek zamanlı insan içgörülerine ihtiyaç duyuyor.
2020’ler, insangücü planlamasından, işe alma ve yerleştirmeye, eğitim ve gelişime, yetenek yönetimine hemen hemen tüm insan kaynakları süreçlerinde veri analizinin ve bu analizler çerçevesinde karar almanın öneminin altını çizen bir dönemi bizlere işaret ediyor.
İK Analitiği ;İK verilerinin toplanmasını, analiz edilmesini ve raporlanmasını içeren bir alan.
Kuruluşunuzun iş gücünüzü daha iyi anlamasını, bir dizi İK metriğinin genel iş performansı üzerindeki etkisini ölçmesini ve verilere dayalı kararlar almasını sağlıyor.
1990’ların operasyonel insan kaynakları yönetimi anlayışından, 2000’lerin stratejik insan kaynakları yönetimi vurgusunu ön plana çıkaran anlayışına, 2000’ler ve günümüz veri odaklı, dijitalleşme ve çeviklik vurgusunu ön plana çıkaran yeni bir insan kaynakları döneminin kapılarını bize işaret ediyor.
İK Analitiği,İK profesyonellerinin iş gücünün geleceği hakkında bilinçli kararlar almalarına yardımcı olmak için veri topluyor, analiz ediyor. Çalışan verilerinin toplanması ve analiz edilmesi ise Stratejik İK’nın temel taşlarından biri ve günümüz çalışma ortamında en iyi yetenekleri işe alma ve elde tutma konusundaki zorlukların üstesinden gelmek için gerekli olan bir unsur olarak değerlendirilebilir.
Büyük Dil Modellerinin (LLM’ler) ve Üretken Yapay Zekanın (Gen AI), insan kaynakları yönetimi süreçlerinde büyük değişimler yaratıyor ve İK Analitiği de bunun bir istisnası değil.
Peki ama Nasıl?
- Veri Madenciliği ve Sentezleme
- Kişiselleştirilmiş Yetenek Kazanımı ve Gelişimi
- Tahmine Dayalı Analitik ve İşgücü Tahmini
- Yapay Zeka Destekli Koçluk, Mentorluk
- Daha Gelişmiş İletişim ve İşbirliği
Yukarıda saydığım liste daha da genişletilebilir ve bu konudaki gelecekteki yazılarımda bunların detaylarına da değiniyor olacağım.
İK Analitiği, öyle bir alan ki insan kaynakları yönetimleri tarafından şirket CEO’larına, Yönetim Kurullarına yetenek ve işgücü ile ilgili kararlarını destekleyebilecek içgörüler sağlayabilecek yeni teknoloji, yenilikçi araç,çözüm arayışı yavaşlamadan, sürekli hız kazanarak devam ediyor.
Üretken yapay zekanın insan analitiğine entegrasyonu, İK’nın işleyişinde bir paradigma değişikliğini temsil ediyor ve bence etmeye devam edecek.
Kuruluşlar en iyi yetenekleri çekmek, elde tutmak ve geliştirmek için çabalarken, yapay zekayı bünyesine katanlar şüphesiz İK’nın sadece reaktif değil, kurumsal başarıyı şekillendirmede gerçekten proaktif olduğu bir geleceğe doğru bir ilerleme gösterecekler.
Üretken Yapay Zeka, İK analitiğini dönüştürerek kuruluşları akıllı içgörülerle güçlendirmeye devam edecek.
İK Yöneticileri ve ekipleri, çalışan davranışlarını, tutumlarını, işe alma ve yerleştirme deneyimlerini, performans yönetimini, kritik pozisyonların analizini daha iyi anlamak, analizlerden içgörüler elde edebilmek için üretken yapay zekayı yakın gelecekte daha yoğun ve daha profesyonelce kullanmaya başlayacaklar.